31 Ocak 2011 Pazartesi

ADAÇAYI: ORTAÇAĞ'DAN BERİ BİLİNEN EN ŞİFALI BİTKİLERDEN BİRİ

Yeşil çay iyi güzel, her derde deva da sanırım bana göre değil, zaten böbreklerim fazla çalışmaya meyilli, bir de yeşil çay içtim mi ... Bu nedenle son dönemlerde adaçayına yöneldim. Adaçayı hakkında öğrendiklerimi de derleyip toparlayarak burada sizlerle paylaşmak istedim. Yazılanlara bakılırsa, adaçayının da yeşil çaydan pek geri kalır yanı yok, yalnız, en altta da yazıldığı gibi fazlası zarar, özellikle tansiyon sorunu olanların dikkatli olması gerekiyor:



" Tarihçe: Adaçayı yapraklarının en eski çağlardan beri tedavi alanında kullanıldıkları anlaşılmaktadır. Zaten bitkinin bilimsel adı Salvia, latince salvere yani korumak, muhafaza etmek kelimesinden gelmektedir. Orta Çağda adaçayı her derde deva olarak kabul ediliyordu. Hatta olay abartılarak "Bahçesinde adaçayı yetişen bir kimse niçin ölüyor?" anlamında latince bir özdeyiş bile kulaktan kulağa yayılmıştır. Yine 10. ve 17. yy.larda devamlı kullanımın ölümsüzlüğü sağlayabileceği şeklinde çok mübalağalı iddialar bile ortaya atılmıştır. Ter kesici etkisi için eskiden verem hastalarına bu amaçla verilmekteydi.

Adaçayı sıkça içildiğinde tüm bedeni güçlendirir, kalp krizi tehlikesini azaltır ve kötürümlüklerde çok yararlıdır. Dişotu ve meryemiye adları ile de tanınan adaçayı, şifalı bitki olarak kullanılmasının yanı sıra, çok değerli bir baharattır. Dişeti çekilmesine ve kanamasına karşı iyi gelir, hasta karaciğeri de çok olumlu etkiler. Ancak adaçayının faydaları bunlarla bitmiyor. Tüm faydalarıyla adaçayı hakkında herşeyi bulabileceğiniz bir rehber...

* Karaciğer rahatsızlıklarına çok iyi gelir, kan temizleyici etkisi vardır.
* Mideyi ve bağırsakları rahatlatır, gazları yok eder. Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Kramp çözücü etkisi sayesinde, ishalde çok rahatlatıcıdır. Mide bulantısını keser.
* Gece terlemelerinde ve aşırı terlemelerde lavanta çiçeğinin yanısıra yardımcı olabilecek tek bitkidir.
* Adaçayı, solunum yollarını ve mideyi balgamsı salgılardan temizler, göğsü yumuşatır. Astım sıkıntılarını geçirir. Tahrişten kaynaklanan öksürüklere de iyi gelir.
* Boğaz, bademcik ve dişeti iltihaplarını giderir. Adaçayı, sallanan dişlere, dişeti çekilmesine ve kanamasına karşı da başarıyla kullanılabilir veya bitki çayına batırılan pamuk hasta bölgelere uygulanır. Adaçayı dıştan uygulandığında (Çalkalama ve Gargara), bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, diş iltihaplanmaları, yutak ve ağız boşluğu iltihaplanmalarında veya ülserlerinde özellikle önerilir.
* Böcek sokmalarında, sokulan bölgeye adaçayı yaprağının tozu uygulanır.
* İştah açıcıdır. Canlandırıcı etkisi sayesinde hastalık sonrası güçsüzlük hallerinde başarıyla kullanılabilir. Zayıf ve güçsüz çocuklara balla tatlandırılarak içirilir.
* Sadece yapraklarından yapılan çay, idrar ve adet kanamalarını söktürür.


UYARILAR:
Adaçayının aşırı kullanımında kan basıncı (tansiyon) yükselebilir. Dölyatağı (rahim) kaslarını uyardığı için, gebelik sürecinde kullanılmaz. Annelerin süt üretimini durdurur. Günde 3 kahve fincanından fazla içilmemesi öneriliyor. Önerilen dozajlara uyulduğunda, bilinen başka bir yan etkisi yoktur.

KULLANIM BİÇİMLERİ:

Çay hazırlamak: Yarım veya bir tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış kuru yaprak, bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır ve üstü kapalı olarak 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak içilir. Taze bitki kullanılması durumunda 4-5 dakika demleme süresi yeterlidir.

Hazımsızlık için ise 1 lt suya 3 tutam Adaçayı ve 1 tutam nane ve 1 tutam papatya konarak kaynatılıp pekmez ile tatlandırılıp gün içinde içilmesinin faydalı olduğu bilinmektedir.

Çalkalama/Gargara: 2-3 tatlı kaşığı kurutlmuş ve ince kıyılmış yaprak, 2 bardak soğuk suya eklenir ve ateşe konur. kaynamaya başlayınca ocaktan indirilir ve üstü kapalı olarak 15 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde pek çok kere 5-10 dakika süreli gargaralar yapılır.

Tentür Kullanımı: Günde 3 kere, 15-20 damla kadar D2 inceltisindeki tentür, yarım kahve fincanı suya eklenerek alınır. Çay olarak kullanılabildiği her yerde tentür de kullanılabilir.

Adaçayı Sirkesi: Geniş ağızlı bir şişe, çayır adaçayı çiçeği ile doldurulur, çiçeklerin üstüne çıkacak kadar doğal üzüm sirkesi eklenir ve şişe 14 gün güneşte veya sıcak bir ortamda, arada bir çalkalanarak bekletilir ve süzülür.

Oturma banyosu: İki avuç dolusu adaçayı yaprağı soğuk suda gece boyunca bekletilir. Ertesi gün kaynama derecesine kadar ısıtılır, 5-6 dakika demlendikten sonra süzülür ve banyo suyuna eklenir. "


0 yorum:

Yorum Gönder