16 Şubat 2011 Çarşamba

BOBREK VE BOBREK TASLARIMIZ

Vücudun en önemli organlarından biri olan böbreklerde yaşanacak sorunlar, birçok hastalığı tetikler. Bol bol su tüketin….

Böbrekler vücudumuzun en önemli organlarındandır. Bel omurlarımızın her 2 yanında yer alırlar. Erkeklerdeki ağırlığı 125-170 gr, kadınlarda 115-155 gr arasında değişir. Fasulye biçiminde çift organlarımızdandır. Sağ böbrek sol böbrekten 1-2 cm kadar aşağıdadır. Bu kadar küçük olan bu organların fonksiyonları ise düşünülemeyecek kadar büyüktür. Böbrekler yerlerine çok sıkı bağlanmışlardır. Solunumla hareketederler.

ZEHİRLİ MADDELER
Her 2 böbrekte yaklaşık olarak 2 milyon 400 bin civarında nefron adı verilen süzme üniteleri vardır. Bunla¬rın sayısı yaşlanmayla birlikte azalır. Kalbin dakikada pompaladığı 6 litre kanın 1,5 lt'si böbreklerden filtre olur. iki böbrekte bulunan nefronlardan 1 dakikada 1 litre kan geçmektedir. Tüm bunlar böbreklerin vücut için ne kadar hayati önemi olduğunu göstermektedir. Böbreklerden geçen kan filtre edildikten sonra yararlı maddeler (kan elemanları, proteinler gibi) tekrar kana verilir. Vücuttan uzaklaştırılması gerekli olan zehirli maddeler ise idrarı oluşturur. Böbrekler yaptıkları birçok fizyolojik fonksiyonlarla canlının var olabilmesinin şartı olan iç ortamın sabitliğini devam ettirmeye çalışır.

HORMONLARI DÜZENLER
1- Metabolizma sonucu meydana gelen artıkların, kandaki zehirli maddelerin atılma işlemidir ki, bu gerçek anlamda idrar yapma olayıdır.
2- Vücudun sıvı-iyon dengesini ayarlar.
3- Asit-bazdengesini ayarlar.
4- Vücutta kimyasal reaksiyonlar sonucu oluşan vücut için zararlı zehirli maddelerin atılmasını sağlar.
5- Birtakım hormonlar salgılayarak vücudumuz için çok gerekli bir takım düzenlemeler yapar. Bu hormonların yapım ve yıkım yeridir:
- Kan yapımını sağlayan "eritropoetîn" salgılayarak kanı temizler.
- Kan basıncını "renin" salgılayarak ve onu kana ve-rerek ayarlar.
- Kemik mineral yapısını, Vitamin D salgılayarak dengede tutar. Vücudun tüm organlarıyla bir bütün olarak düzenli çalışmasını sağlar. Sağlıklı bir böbrek için bol bol su tüketilmesi gerekmektedir.



BÖBREK TAŞI SICAK SEVER!


Böbrek taşı, böbreklerin içinde çeşitli maddelerin kristalizasyonu sonucu oluşan maddelerdir. Bu taşlar böbrekte kalır, büyür ve idrar yollarına ilerler.

Böbrek taşı, böbreklerin içinde çeşitli maddelerin kristalizasyonu (taşlaşması) sonucu oluşan maddelerdir. Taşların çoğunluğu kalsiyum oksalat taşları olmakla beraber, bazıları kalsiyum fosfat, ürik asit ve başka maddelerdir. Bu taşlar böbrekte kalabilir, büyüyebilir veya böbreklerden hareket ederek böbrekler ile idrar kesesini birleştiren idrar yollarına ilerleyebilir. Böbrek taşları erkeklerde kadınlara göre 3 kat daha sık rastlanır. Sıcak mevsimlerde daha sık oluştuğu bildirilmektedir (vücutta su kaybı daha fazla olur). Özellikle diyetin bazı taşların oluşumuna zemin hazırladığı kabul edilmektedir. Böbreklerden süzülen su miktarı ile yakın ilgisi olan böbrek taşları, özellikle vücudu taş oluşumuna yatkın olan kişilerde su kaybı meydana gelmesiyle idrar yoğunluğu artar ve kristalleşme kolaylaşmaktadır. Bunun yanında bol sıvı alan kişilerde de taş oluşumu nadirdir. Diyet, metabolizma değişiklikleri ve bazı hastalıklar da taşların oluşumunda rol oynayan faktörlerdir. Böbrek taşları dayanılmaz ağrılara neden olabileceği gibi, hiçbir belirti vermeyebilir. İdrar yollarına düşen taşlar ise şiddetli ağrı yapabilir. Ağrı genelde gelip geçici özelliktedir ve taşın olduğu tarafta belin alt kısmı ve yan tarafında ağrı olur. Bazen de karına doğru yayılan bir ağrı olabilir. Böbrek taşını teşhis etmek için muayene yapılır ve yeri ile boyutunu belirlemek amacıyla böbrek rontgeni (IVP) ve ultrasonografi yapılır. Birçok taş kendiliğinden düşebilir ve bu yüzden küçük boyuttaki taşların düşmesine şans tanınabilir. Taşın büyüklüğüne ve bulunduğu yere göre süre değişebilir. Bu durumda hastaya ağrı tedavisinin yanı sıra günde en az 2-3 litre sıvı alması tavsiye edilir. Düşürülen taş, laboratuarda incelenerek cinsi tespit edilir ve tekrar oluşmaması için gerekli önlemler alınır.



LAZERLE KIRILABİLİR
Taş kırma (ESWL): Bu yöntemde şok dalgaları verilerek taş kırılır ve idrar yollarına zarar vermeden kırıntılar halinde idrarla atılır. Lazerle taş parçalanmaz veya küçülmezse, işlem tekrarlanabilir. Hastanın bu işlem sonunda da bol sıvı alması gereklidir. Bazı durumlarda taş, kırma işleminden sonra da düşmez. Böylesi durumlarda, idrar yollarına, mesaneye ve idrar kanallarına girilerek taş çıkartılır. Taş yine de çıkartılamazsa, cerrahi müdahale uygulanır.

Taş büyükse :
Üreteroskopi:
Bu işlemde kamera kullanılarak idrar yollarına direkt gözle görülerek taşlar ya kırılır veya kırılmadan dışarı çıkarılır. Perkütan taş kırma: Sırttan bir delikten kamera ile böbreğe girilir ve gözle görülerek böbrek içindeki büyük taşların kırılmasında kullanılan yöntemdir. Taşın tekrar oluşumunu engellemek için bol su içilmelidir. Su kristalleşmeyi engeller böylece tekrar taş oluşmaz.




0 yorum:

Yorum Gönder