19 Aralık 2010 Pazar

BATI NİL VİRÜSÜNDEN KORUNMAK

Batı Nil virüsünden korunmanın yolları


Türkiye'de 3 can alan Batı Nil virüsü insandan insana geçmiyor ancak korunmak için uzmanların önerilerine kulak verilmeli.
En sık bulaşma şekli sivrisinek ısırması olan Batı Nil virüsüne Türkiye'de de rastlanması yetkilileri harekete geçirdi. Enfeksiyondan korunmak için yapılması gereken sivrisineklerin yok edilmesi. Enfeksiyon yüksek ateşle kendini gösteriyor ancak her ateşlenen kişinin Batı Nil virüsü taşıdığını düşünerek hastanelere koşmaması gerekiyor.

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, yerel yönetimlerin sivrisinekle mücadelede daha kararlı olmaları gerektiğini kaydetti.

Göz arkasında oluşan ağrıya dikkat

Yerel yönetimlerin ve il sağlık müdürlüklerinin sivrisinekle mücadele ve mücadele yöntemleriyle ilgili halkı bilinçlendirmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Yalçın,Belirtileri de grip gibi ancak benzeri belirtileri hissedenlerin hastanelerin acil servislerine hücum etmelerine de gerek yok. Hastalığın en farklı özelliği göz arkası bölgelerinde ağrı, ishal gibi bulgulardır” dedi.

Virüsün hızlı evrim geçirdiğini 2 ile 7 gün arasında kuluçka dönemi olduğunu açıklayan Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, virüs girince ateş, halsizlik, yaygın kas ve eklem ağrıları ile ilerlemesini sürdürdüğüne dikkati çekti. Prof. Dr. Yalçın, “Hastalığın daha sonraki evresinde beyin tutulması, abuk subuk konuşma görülebilir. Her bünyede ayrı belirti verebilen hastalık, bazı bünyelerde belli bile olmayabilir” diye konuştu.

Batı Nil Virüsü'nün 1939 yılında ilk kez Uganda'da görüldüğünü ve 10 yıldır batı ülkelerinde de saptandığını kaydeden Yalçın, son 10 yılda ABD'de görülen 30 bin vakanın 2 bininin ölümle sonuçlandığını söyledi. , hastalık kronik hastalığı olanlarda ve 70 yaşından büyük olanlarda etkili olduğuna dikkati çekti.

Önlemler

Vera Pest Kontrol Servisi’nden Böcek Uzmanı Derya Ulaşoğlu da, alınacak önlemleri şöyle sıraladı:

- Kullanılmış ve ıskarta lastiklerin arazinizde biriken durgun sularını boşaltın (örneğin lastik  salıncak) ya da  bekletmeden atın.
- Arazinizde biriken kutular, plastik kaplar, seramik saksılar ya da benzer su biriktirmiş kapları atın ya da içerisinde biriken suları çok sık bekletmeden düzenli dökün. Saksı alt tabağında su birikintisi olmadığından emin olun yada delikli alt tabak kullanın. Bitkilerle kaplanmış kapları gözden kaçırmayın.
- Özellikle yapraklar vs. olukları tıkayabilir. Tıkanan çatı oluklarını yıllık olarak temizleyin. Çatı olukları genelde göz ardı edilir, ancak bu alanlarda her mevsim milyonlarca sivrisinek üreyebilir.
- Plastik seyyar havuzları kullanmadığınızda ters çevirin. Düzenli olarak kullanılmayan bir seyyar havuz sivrisinek yuvası haline gelir.
- El arabalarını ters çevirin ve kuş kablarında suların durgun halde birikmesini önleyin; aksi takdirde, sivrisinekler için ideal üreme ortamı oluşur. Kuş kapları ve seyyar havuzlardaki suları her hafta değiştirin.
- Süs havuzlarını havalandırın,bakımını yapın ya da balıkla doldurun. Süs havuzları  revaçta olmakla birlikte durgun su içermeleri durumunda ciddi bir sivrisinek tehdidi yaratabilir.
- Kullanılmayan yüzme havuzlarını temizleyip klorlayın. Bir aylık tatile çıkan bir ailenin başıboş bıraktığı bir yüzme havuzu komşuların şikayetlerine yol açabilecek kadar sivrisineğin üremesiyle sonuçlanabilir. Unutmayınız ki, yüzme havuzu kapaklarında biriken sularda bile sivrisinekler üreyebilir.
- Arazinizde biriken durgun suları ortadan kaldırmak için peyzajdan faydalanın. Yaz aylarında 7-10 gün üzerinde ortada olan tüm su birikintilerinde sivrisinekler üreyebilir.
- Çöp kutusu, branda ve suyu biriktiren kap ve oyuncaklardaki suları boşaltın.
- Evcil hayvan ve  büyükbaş hayvan su teknelerindeki   suyu haftada iki kez değiştirin.
- Kapların altında su birikmeyecek şekilde delikler açın ya da suları tahliye edin.
- Drenaj delikleri sivrisineklerin üremesi için yeterli miktarda suyu toplar.
- Kesilen çimlerin yol kenarındaki oluklara ve toplama çukurlarına girmesine izin vermeyin, çünkü bu alanlar sivrisinekler için çok uygun üreme alanlarıdır.
- Yapay göletlerde durgun su oluşmaması için uygun sirkülasyon sistemi kurunuz.Sinek larvalarına karşı hedef dışı canlılara ve insanlara toksik olmuyan biyolojik larvasid olan ‘Bacillus thuringiensis israelensis’ ,’Bacillus sphaericus’ belli aralıklar ile kullanılabilir.
- Durgun suların  arazideki molozlar, derin batak ve deliklerde, çukurlarda, çöküntü alanlarında, korunmayan ve kullanılmayan kuyularda birikmesini önleyin.
- Açılan kapı ve pencerelere sineklik yapılmalı, hatta Amerika’da bahçeli evlerde ana giriş kapısına yapılan ikinci kapının yarısı sinekliktir. İnsanlar daha çok bu kapıyı kullanır. Sineklik yaptırırken boşluk kalmadığına dikkat edin. Sürgülü modeller uygundur. Fırçalı olanlar çabuk bozulabilir. Buna rağmen fırçalı olacaksa sıfır oturmalı ve hiç gözenek kalmamalı.
- Hem kene hem de sivrisineği  aynı anda kovan repellent (kovucu) kullanılmalı.
- Sineklerin aktif olduğu saatlerde dışarı çıkmayın.
- Bahçede ölü kuş görülürse çıplak elle dokunulmayın. Eldiven ile iki ayrı kalın poşete koyarak ana çöpe atılmalı. Eldiven çamaşır suyu ile dezenfekte edilmeli.
- Bahçede kuru yaprak, birikmiş çalılıklar toplanıp atılmalı.
- Komşularında aynı tedbirleri almasını sağlayınız.
- Riskli alanlarda açık renkli,mümkün olduğunca kapalı giysiler giyilmelidir.
- Bahçe düzenlenirken su birikintisi olacak düzenlemelerden kaçınılmalı.
- Su giderlerindeki tıkanıklar durgun su oluşmaması için haftalık temizlenmeli.
- Uçaklarda uçan sinek görülürse traplar ile öldürülmeli.


Batı Nil virüsü bu kez Fransa'da

Türkiye, Yunanistan ve Romanya'da ölümlere yol açan Batı Nil virüsü Fransa’da Nice kentinde de tespit edildi.

Fransız televizyon kanallarının haberine göre, Sağlık Bakanlığı Nice kentinde öldürücü Batı Nil virüsü vakası tespit edildiğini bildirdi.

Açıklama ülkede büyük yankı uyandırırken sivrisineklere karşı yerel yönetimlerin etkili mücadele etmesi istedi. Hastalık tespit edilen hastanın sağlık durumunun iyi olduğunu bildiren bakanlık, salgın riskinin göz ardı edilemeyeceğini, iç kanama sonucu ölümlere neden olan hastalığa karşı mücadelenin aralıksız yapılması gerektiği vurgulandı.

Hastalığın bulaşan kuşları ısıran sivrisineklerden geçtiği, virüsün yaşlı, çocuk ve hamilelerde ya da çeşitli hastalıklar nedeniyle bağışıklık sistemi zayıflamış olan kişilerde ağır hasara yol açabildiği öldürücü olduğu hatırlatıldı. 14/09/2010 - AA


Isparta'da Batı Nil paniği

Isparta-Burdur Tabip Odası Başkanı Dr. İlker Büyükyavuz, ilde yalnızca bir vakada "Batı Nil virüsü"ne rastlandığını, şüpheli üç vakanın ise numune sonuçlarının da beklendiğini belirtti.

Son günlerde Isparta'da batı Nil virüsü salgını izlenimi doğduğunu ve bunun halk arasında endişe ve panik havasına neden olduğunu ifade eden Isparta-Burdur Tabip Odası Başkanı Dr. İlker Büyükyavuz, Halk Sağlığı Komisyonu tarafından bir araştırma başlatıldığını söyledi.

Araştırmaya göre paniğe yol açacak bir durumun olmadığını belirten Dr. İlker Büyükyavuz, ilde sadece bir vakaya kesinleşmiş olarak batı Nil ateşi tanısı konduğunu ve hastanın tüm müdahalelere karşın yaşamını yitirdiğini aktardı.

ÜÇ ŞÜPHELİ VAKA

Biri ölümle sonuçlanan üç şüpheli vaka ile ilgili araştırmaların devam ettiğini, tahlil sonuçlarının beklendiğini aktaran Isparta-Burdur Tabip Odası Başkanı Dr. İlker Büyükyavuz, "İlimizde panik ve endişe yaratacak bir salgına rastlanmamıştır. Batı Nil ateşi tanısıyla kaybedilen hasta ise Muğla-Bodrum ilçesi kaynaklıdır. Halkımızı rahat ama temkinli olmalarını istiyoruz" dedi.

İHA 18/09/2010

0 yorum:

Yorum Gönder