20 Aralık 2010 Pazartesi

ŞİŞMANLIK TEDAVİSİNDE BAŞARI

Şişmanlık tedavisinde başarının sırrı nedir?

İnsan sağlığı için en önemli risklerden biri olduğu kabul edilen obezite ne kadar yaygın?

Yayımlanan bilimsel saha çalışmalarının sonuçları gerçekten insanı endişeye düşürüyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayanların yüzde 31’i obez ve yüzde 34’ü aşırı kilolu. Yani bu ülke halkının yüzde 65’i obezitenin yol açabileceği sağlık riskleri ile karşı karşıya. Ülkemizdeki durumu belirlemek üzere planlanan 12 yıl süreli bir bilimsel çalışmanın sonuçları iki hafta önceki gazetelerde yer aldı. Türkiye’de yaşayanların yüzde 52’sinin obez, yüzde 34.4’ünün aşırı kilolu olduğunu, yani sadece yüzde 13.6 gibi ufak bir kısmının normal kilolu ya da zayıf olduğu bildiriliyordu. Obezlerin alt grupları incelendiğinde ise kadınların yüzde 65’i ve erkekleri yüzde 35’i obez. Yani kadınlar arasında obezite çok daha yaygın. Ülkemizdeki sonuçların bu kadar korkutucu boyutlarda olması sanırım henüz ham veriler olmasından kaynaklanıyor. Bilimsel ayrıntılı sonuçlar yayımlandığında bu değerlerin yüzde 25-30 gibi daha gerçekçi seviyelere düşebileceğini tahmin ediyorum.

PEK ÇOK NEDENİ OLABİLİR

Obeziteye farklı etkenler yol açabiliyor. Bunlardan biri cinsiyet; kadınlarda obezite riski daha yüksek. Şüphesiz kalıtımsal etkenlerin katkısı yadsınamaz. Ayrıca kullanılan bazı ilaçlar (hormonlar, depresyon ilaçları) ya da kişilerde bazı fizyolojik bozukluklar (tiroit yetmezliği, polikistik ovaryum sendromu), yaşam şekli (hareketsizlik, stres, alkol alışkanlığı), beslenme şekli (dengesiz beslenme, tek-yönlü beslenme, ayaküstü atıştırma) önemli etkenler.  Çalışmalar ekonomik nedenlerin de obezite gelişiminde önemli bir etken olduğunu gösteriyor. Sağlıklı-dengeli beslenemediklerinden ekonomik geliri düşük seviyede olan topluluklarda obezite daha yüksek oranda gözlenmiş.

KEBAPÇININ İLGİNÇ İLANI

Geçenlerde bir arkadaşımdan gelen mesajın eki obeziteye farklı bir yaklaşımı sergiliyordu. Bir kebapçının bastırdığı ilanlarda obezite, düşmanların Türklerin gücünü zayıflatmak için uydurdukları bir oyun olarak niteleniyor. Bunlara kanmayın, bol bol kebap yiyerek güçlü olun mesajı veriliyordu. Herkes kendi açısından haklı, şüphesiz. Sigara içenler de, sigaranın kendilerine zararı olmadığını savunur; kanser olana kadar!

Obezite konusunda görüşünüz ne olursa olsun, bu hastalık mutlaka önlenmesi ya da  tedavi edilmesi gereken bir sorun. Başarılı bir tedavi ise üç doğruya bağlı: Nedenlerinin doğru tespit edilmesi; doğru tedavi yöntemlerinin seçilmesi ve doğru bir şekilde uygulanması. Tedavi seçenekleri değerlendirilirken soruna “kalıcı bir çözüm” getirmesi önemli. Daha da önemlisi, uygulanan tedavinin vücutta geçici ya da kalıcı hasara yol açmaması.

Bazılarımız, belki de en basit ve ucuz çözümün; “Buzdolabına kilit vurmak” olduğunu düşünüyor olabilir. Bu yöntemin insan sağlığı için yaratabileceği riskler artık çok iyi biliniyor. Bu nedenle günümüzün tedavi yaklaşımları içerisinde bu tip uygulamaların bir yeri yok. İlaç tedavisi ise geçen hafta da bahsettiğimiz gibi önemli riskler taşıyor. Herhangi bir yardımcı destek olmadan tek başına egzersiz, spor ya da dengeli beslenme programlarının uygulanması ile sağlanabilecek başarı ise uzun bir süreç alabileceğinden, kişilerin ‘sabırları’ ile sınırlı. Doğru yaklaşım, şu matematik denklemini doğru uygulamanıza bağlı; harcadığınız enerji, aldığınız enerjiden fazla olmalı. Bu uygulamanın üç anahtarı: Dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve doğal ilaç destekleri.

0 yorum:

Yorum Gönder