22 Ocak 2011 Cumartesi

POLİKİSTİK OVER VE BESLENME


POLİKİSTİK OVER SENDROMUNDA BESLENMENİN ÖNEMİ

Polikistik over sendromu, doğurganlık çağı kadınlarının (15-45 yaş arası)  yaklaşık olarak %10'unda görülen önemli bir sağlık problemidir. Dünya üzerinde yaşayan milyonlarca kadın polikistik over sendromuyla mücadele etmekte; ancak bu hastalığın bilimsel olarak tanımlanmasında, teşhisinde ve tedavisinde birçok bilinmeyen bulunmaktadır.


POLİKİSTİK OVER SENDROMUNDA BESLENME

Dyt. Rabia Yurdagül :


Stein-leventhal sendromu olarak da adlandırılan polikistik over sendromu; mensturasyonun olmaması, vücutta tüylenme ve obezitenin (özellikle karın bölgesinde aşırı yağlanma şeklinde kendini gösteren) eşlik ettiği bir hastalıktır. Bu hastalıkta laboratuar tetkikleri ve ultrasonografi, normal olabilmekte; hastalığın tanısı daha çok klinik bulgularla konulmaktadır. Diğer pek çok hormonal rahatsızlık gibi bu hastalığın da nedeni tam olarak bilinmemektedir. Stres, obezite, insülin direnci, sinir sistemindeki bazı hormonların salınımındaki bozukluklar ve genetik faktörlerin rolü üzerinde durulmaktadır.


Polikistik over sendromu, beyinde hipofiz bezinden salgılanan LH ve FSH hormonlarının anormal şekilde üretilmesinden kaynaklanır. Bu dengesizlik neticesinde her ay düzenli olarak yumurtlama gerçekleşmez; mensin olmaz veya seyrek olarak görülür. Ayrıca erkeklik hormonlarının üretimi de artar. Salgılanan erkeklik hormonları, yağ dokusunda östrojene dönüşür; östrojen dönüşümü de LH üretimini artırır ve sonuçta bir kısır döngü ortaya çıkar. Kilo fazlalığına bağlı olarak insüline karşı bir direnç durumu görülür; insülin direnci de sonuç olarak şeker metabolizmasında bozukluğa neden olarak, şeker hastalığına eğilimi artırır. İnsülin direncinin, hastalığın bir belirtisi mi veya hastalığın esas nedeni mi olduğu tam olarak bilinmemektedir. Tüm bu belirti ve şikâyetler de kişiden kişiye göre değişmektedir. Bazı belirti ve bulgular bir kişide görülürken; diğer belirti ve bulgular başka bir kişide ortaya çıkabilir. Bu durum hastalığın gözden kaçmasına ve atlanmasına neden olabilmektedir.

Hastalığın belirtileri



En sık görülen belirtiler; adet düzensizliği, sivilce, yağlı cilt, tüylenmede artış, infertilite (kısırlık) ve kilo artışıdır. Polikistik over sendromu ilk kez ergenlik döneminde menarşın başlaması ile tanınır. Ancak menarş başlangıcında genç kızlarda polikistik over sendromu olmasa bile adet düzensizlikleri ilk 2 yıl boyunca normalde de görülebilir. En sık rastlanılan düzensizlik seyrek mensturasyon görme şeklindedir. Zaman zaman amenore yani mensin hiç olamaması görülebilir. Gecikmeyi takiben görülen kanama, genelde fazla miktarda ve uzun süreli olur. Bu düzensizlik yumurtlamada bir bozukluğun işaretçisidir.


Polikistik over sendromlu kadınlarda özellikle bel ve karın bölgesindeki kilo artışı, kalça bölgesinden daha fazla olmaktadır. Bel çevresi genişliği, kalça çevresine oranla daha fazla artar. Bu durum altta yatan bozulmuş şeker ve insülin metabolizmasının bir göstergesidir. Kilolu hastalarda sadece kilo kaybı ile yumurtlama fonksiyonları ve dolayısı ile mensturasyon normale dönebilmekte, ancak bu bireylerin çoğu kilo vermekte zorlanmaktadır.

Tedavide amaç yumurtlamanın sağlanmasıdır. İlaç tedavisi ve beslenme tedavisi başarılı bir sonuç için elzemdir.

Polikistik over sendromunda beslenme


Polikistik over sendromu olan kadınların çoğunluğu kilo vermek veya kilolarını korumak için mücadele etmektedir. Fazla kilolu ve şişman olan her kadında polikistik over sendromu yoktur,  ancak polikistik over sendromu olan kadınların yarısından çoğu, fazla kilolu ya da şişmandır. Diyet programları tek başına uygulandığında başarılı olamamaktadır. Çünkü temel problem, yaşam tarzından kaynaklanmaktadır.


Dikkat edilecek en temel noktalar:

• Var olan fazla kiloların zaman kaybedilmeden verilmesi, insülin direnci, obezitenin neden olacağı diğer risk faktörleri ve tedavinin seyri açısından oldukça önemlidir.
• Kilo verme sürecinde sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanılmalı ve ilerleyen dönemlerde de yaşam tarzı haline getirilmelidir.
• Dengelenmiş bir diyet tüketilmelidir. Diyet programı karbonhidrat, protein ve yağların dengeli dağıldığı bir program olmalıdır.
• Az ve sık beslenme modeli benimsenmeli; 3 ana öğün arasında küçük ara öğünler tüketilerek kan şekeri dengesi sağlanmalıdır.
• Beslenmede şeker oranı düşük, posa miktarı yüksek olan sağlıklı karbonhidratlar tercih edilmelidir.
• Posa açısından zengin olan, vitamin ve mineral deposu sebze ve meyvelerin tüketimine ağırlık verilmeli, günde en az 4-5 porsiyon sebze-meyve tüketilmelidir.
• Porsiyon kontrolü yapmak, yemekleri yavaş yemek, besin gruplarında sağlıklı olanları tercih etmek (tam yağlı süt yerine yarım yağlı olan veya yağsız olanları tercih etmek gibi) kilo kontrolünün sağlanması açısından oldukça önemlidir.
• Egzersizin önemi unutulmamalıdır. Doğru beslenme önemlidir; ancak tek başına yetersizdir, düzenli egzersiz yapmak polikistik over sendromu açısından gereklidir.
• Pozitif olmak, tedavinin her aşamasında çok önemlidir.

Uzman Diyetisyen Rabia Yurdagül

Rabia Yurdagül















Polikistik over tedavi edilemez mi?





22 yaşındayım. 3 yıl önce kıllanma ve adet düzensizliği şikayetleriyle endokrinoloji bölümüne başvurdum. Polikistik over teşhisi konuldu. 1 yıl kadar tedavi gördüm. Daha sonra bıraktım. Şikayetlerim nispeten azaldı ama devam ediyor. Birçok jinekoloji uzmanına gittim. Hepsi farklı şeyler söylüyor. Hâlâ Diana 35 kullanmaya devam ediyorum. En son gittiğim doktor bu hastalığın geçmeyeceğini, menopoza kadar bu ilacı kullanmazsam kanser riskinin olduğunu söyledi. Çok zor durumdayım.

CEVAP



Polikistik over tek ilaçla bir kere de düzeltilebilecek bir hastalık değil. Yumurtalıklardaki hormon sentezindeki bozukluk yanında başka hormonların fonksiyonunda da bozukluklar olabiliyor (Mesela insülin hormonunun çalışmasında biliyorsunuz insülin hormonu kan şekerini ayarlayan çok önemli bir hormon). Polikistik over’de yumurtlama olmadığından progesteron hormonu yapılamıyor. Eğer tedavi edilmezse 20-30 yıl rahim üzerinde sadece estrojen hormonu etki yapacak ve belki rahim kanserini başlatabilecektir. Yapılan tedavi yumurtalık fonksiyonlarını kısmen düzeltmeye ve eksik olan hormonu yerine koymaya yöneliktir. İleride bebek yapmayı düşündüğünüzde size başka bir tedavi uygulanacak. Doğumdan sonra birçok kişide şikayetlerin en azından bir süre düzeldiğini biliyoruz. Burada size düşen doktor kontrollerini bırakmamak ve tavsiyelere aynen uymaktır.



0 yorum:

Yorum Gönder