Polikistik over sendromu, doğurganlık çağı kadınlarının (15-45 yaş arası) yaklaşık olarak %10'unda görülen önemli bir sağlık problemidir. Dünya üzerinde yaşayan milyonlarca kadın polikistik over sendromuyla mücadele etmekte; ancak bu hastalığın bilimsel olarak tanımlanmasında, teşhisinde ve tedavisinde birçok bilinmeyen bulunmaktadır.
Stein-leventhal sendromu olarak da adlandırılan polikistik over sendromu; mensturasyonun olmaması, vücutta tüylenme ve obezitenin (özellikle karın bölgesinde aşırı yağlanma şeklinde kendini gösteren) eşlik ettiği bir hastalıktır. Bu hastalıkta laboratuar tetkikleri ve ultrasonografi, normal olabilmekte; hastalığın tanısı daha çok klinik bulgularla konulmaktadır. Diğer pek çok hormonal rahatsızlık gibi bu hastalığın da nedeni tam olarak bilinmemektedir. Stres, obezite, insülin direnci, sinir sistemindeki bazı hormonların salınımındaki bozukluklar ve genetik faktörlerin rolü üzerinde durulmaktadır.
Polikistik over sendromu, beyinde hipofiz bezinden salgılanan LH ve FSH hormonlarının anormal şekilde üretilmesinden kaynaklanır. Bu dengesizlik neticesinde her ay düzenli olarak yumurtlama gerçekleşmez; mensin olmaz veya seyrek olarak görülür. Ayrıca erkeklik hormonlarının üretimi de artar. Salgılanan erkeklik hormonları, yağ dokusunda östrojene dönüşür; östrojen dönüşümü de LH üretimini artırır ve sonuçta bir kısır döngü ortaya çıkar. Kilo fazlalığına bağlı olarak insüline karşı bir direnç durumu görülür; insülin direnci de sonuç olarak şeker metabolizmasında bozukluğa neden olarak, şeker hastalığına eğilimi artırır. İnsülin direncinin, hastalığın bir belirtisi mi veya hastalığın esas nedeni mi olduğu tam olarak bilinmemektedir. Tüm bu belirti ve şikâyetler de kişiden kişiye göre değişmektedir. Bazı belirti ve bulgular bir kişide görülürken; diğer belirti ve bulgular başka bir kişide ortaya çıkabilir. Bu durum hastalığın gözden kaçmasına ve atlanmasına neden olabilmektedir.
Hastalığın belirtileri
Polikistik over sendromlu kadınlarda özellikle bel ve karın bölgesindeki kilo artışı, kalça bölgesinden daha fazla olmaktadır. Bel çevresi genişliği, kalça çevresine oranla daha fazla artar. Bu durum altta yatan bozulmuş şeker ve insülin metabolizmasının bir göstergesidir. Kilolu hastalarda sadece kilo kaybı ile yumurtlama fonksiyonları ve dolayısı ile mensturasyon normale dönebilmekte, ancak bu bireylerin çoğu kilo vermekte zorlanmaktadır.
Tedavide amaç yumurtlamanın sağlanmasıdır. İlaç tedavisi ve beslenme tedavisi başarılı bir sonuç için elzemdir.
Polikistik over sendromunda beslenme
Dikkat edilecek en temel noktalar:
• Var olan fazla kiloların zaman kaybedilmeden verilmesi, insülin direnci, obezitenin neden olacağı diğer risk faktörleri ve tedavinin seyri açısından oldukça önemlidir.
• Kilo verme sürecinde sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanılmalı ve ilerleyen dönemlerde de yaşam tarzı haline getirilmelidir.
• Dengelenmiş bir diyet tüketilmelidir. Diyet programı karbonhidrat, protein ve yağların dengeli dağıldığı bir program olmalıdır.
• Az ve sık beslenme modeli benimsenmeli; 3 ana öğün arasında küçük ara öğünler tüketilerek kan şekeri dengesi sağlanmalıdır.
• Beslenmede şeker oranı düşük, posa miktarı yüksek olan sağlıklı karbonhidratlar tercih edilmelidir.
• Posa açısından zengin olan, vitamin ve mineral deposu sebze ve meyvelerin tüketimine ağırlık verilmeli, günde en az 4-5 porsiyon sebze-meyve tüketilmelidir.
• Porsiyon kontrolü yapmak, yemekleri yavaş yemek, besin gruplarında sağlıklı olanları tercih etmek (tam yağlı süt yerine yarım yağlı olan veya yağsız olanları tercih etmek gibi) kilo kontrolünün sağlanması açısından oldukça önemlidir.
• Egzersizin önemi unutulmamalıdır. Doğru beslenme önemlidir; ancak tek başına yetersizdir, düzenli egzersiz yapmak polikistik over sendromu açısından gereklidir.
• Pozitif olmak, tedavinin her aşamasında çok önemlidir.
Uzman Diyetisyen Rabia Yurdagül
Polikistik over tedavi edilemez mi?
CEVAP
0 yorum:
Yorum Gönder